Milli Eğitim Bakan Yardımcı Mahmut Özer'in yazısında şöyle dedi:
"Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi birçok kalkınmış ülkede eğitim sisteminin bütününü sürekli izleyen ulusal izleme ve değerlendirme birimleri mevcut. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Eğitim Bakanlığı bünyesinde Ulusal Eğitim İstatistiği Merkezi yer alıyor. Bu merkez, 'eğitim sisteminin ulusal karnesi' olarak bilinen ve 1969'dan beri Amerikan eğitim sistemini izleyen NAEP (Eğitimsel Gelişmenin Ulusal Ölçümü) adlı çalışmayı yürütüyor. Bu izleme çalışması, önemine binaen, Amerikan Kongresi tarafından zorunlu tutuluyor. Avustralya'da Ulusal Ölçme Programı (NAPLAN), İsveç ve Norveç'teki ulusal sınavlar ile İngiltere'deki Ulusal Müfredat Değerlendirmesi isimli sınav ve değerlendirme çalışmaları da ilgili ülkelerin eğitim sistemlerini izleme amacıyla yürüttükleri çalışmalara örnek olarak verilebilir. Eğitim süreçleri sürekli izleniyor, verilerden elde edilen bulgulara dayalı olarak süreçler iyileştirilmeye çalışılıyor. Sürekli iyileştirme kültürü eğitim sistemleri için çok önemli. Ulusal izleme çalışmaları olmadığında, eğitim politikaları ve uygulamalarının mevcut durumunun ne olduğu veya yeni adımların ve uygulamaya konulan yeni projelerin etkinliğiyle verimliliğini değerlendirebilmek mümkün olmuyor. Eğitim sisteminin bütününü değerlendirmeye yönelik ulusal bir değerlendirme imkânı olmadığında PISA ve TIMSS gibi uluslararası araştırma sonuçları eğitim sisteminin performansını gösteren tek gösterge oluyor. Bu durumda da ulusal bağlamları farklı olan araştırma sonuçlarından eksiklikleri yanlış tespit etme ve iyileştirmeye yönelik yanlış politikalar geliştirme riski artıyor. Eğitim sisteminin bütününe bakan ulusal izleme ve değerlendirme sistemi, bu tip uluslararası öğrenci başarı araştırma sonuçlarının sağlıklı değerlendirilmesinde de önemli katkı sunuyor.
Araştırmaya 350 bin öğrenci katıldı
Ülkemizde merkezi sınavlar yaygın olarak kullanılıyor. Başta üniversite ve lise giriş sınavları olmak üzere birçok merkezi sınav, uzun yıllardır uygulanıyor. Ancak bu sınavlar, daha ziyade öğrenci seçme ve yerleştirme amacıyla kullanıldığı için, eğitim sistemini izleme amaçları söz konusu olmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2023 Eğitim Vizyonu'nda öğrenci başarısını izleme çalışmalarına ağırlık vereceğini duyurmuştu. Bu kapsamda ilk adımı 2019'da attı. 2019 Nisan ayında ilk kez 81 ilde 4, 7 ve 10'uncu sınıf düzeylerinde Türkçe, matematik ve fen bilimleri dersleriyle ilgili öğrenci başarı izleme araştırması yaptı. Araştırma 2 bin 865 okulda ve yaklaşık 350 bin öğrenciyi kapsayacak şekilde gerçekleştirildi. Bakanlık bu araştırmanın ilk değerlendirme raporunu da 2019'da yayımladı. MEB farklı alanlarda da kapsamlı ölçme çalışmaları başlattı. İlk kez Türkçe dört beceride (okuma, yazma, konuşma ve dinleme) sınav yapıldı ve sonuç raporu kamuoyuyla paylaşıldı. MEB, öğrenci başarı araştırmalarının destekleme ve yetiştirme kurslarını kapsaması için ilave bir adım daha atarak Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) Yönergesinde 2019'da değişiklik yaptı. Böylece bu kurslarda her dönem sonunda 5'inci sınıftan 12'nci sınıfa kadar tüm seviyelerde Türkçe, matematik, fen bilimleri ve yabancı dil derslerinden izleme ve değerlendirmeye yönelik öğrenci başarı araştırması yapılması öngörüldü. 2019-2020 eğitim öğretim yılı DYK'larda birinci dönem sonu öğrenci başarı araştırması 81 ilde 971 ortaokul ve 1376 lise olmak üzere toplam 2 bin 347 okulda ve yaklaşık 180 bin öğrenciyi kapsayacak şekilde gerçekleştirildi.
MEB Ulusal İzleme Ve Değerlendirme Birimi kuruldu
MEB olarak tüm bu öğrenci başarı araştırmalarımızı kendi ulusal izleme ve değerlendirme birimimizi kurmaya yönelik ilk adımlar olarak kurguladık. Bu araştırmaları, PISA ve TIMSS gibi uluslararası öğrenci başarı araştırmaları standardında uyguladık. Yapılan araştırmalarda öğrenciye yönelik herhangi bir notlandırma söz konusu olmayıp tüm bu araştırma sonuçlarını süreçlerimizi iyileştirmek için kullanmaya başladık. Her araştırma sonuçları bakanlığın ilgili birimleriyle paylaşılıyor. İlgili birimler özellikle eksiklikleri gidermek için iyileştirici önlemler alıyor ve planlamalarını bu verilere dayalı olarak yapıyor. Ulusal izleme ve değerlendirmeden sorumlu bu birim, eğitim süreçleriyle ilgili projeksiyonlar yapmak için büyük veriyi de aktif olarak kullanacak. Bu kapsamda özellikle yapay zekâ teknolojileriyle büyük veriden eğitim süreçlerinin iyileştirilmesi için de yararlanılacak. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Diğer taraftan okullarda devam, tekrar ve başarı ile ilişkili çok sayıda parametre de bu birim üzerinden sürekli izleniyor ve ilgili birimlere bilgi aktarılıyor.
81 ile Ölçme Ve Değerlendirme Merkezi
Ulusal izleme ve değerlendirme birimi, özellikle okullar ve bölgeler arası imkân ve başarı farklarını azaltmada çok önemli bir işlev görecek. Okullar ve bölgeler arasında başarı farkını azaltmak için bakanlıkta farklı birimler tarafından çok sayıda proje uygulanıyor. Tüm bu projeler artık tek bir birimden izlenecek, önlemler alınacak ve sonuçlar sürekli değerlendirilecek. İzleme ve değerlendirme araştırmaları ve elde edilen bulgulara göre okul bazlı iyileştirme önlemleri, destekleme ve yetiştirme kurslarının yeniden yapılandırılması ve sürekli iyileştirilmesi, dezavantajlı okullara altyapı desteğinde pozitif ayrımcılık, temel eğitimde telafi destekleri ve ilkokullarda yetiştirme programı (İYEP) ve benzeri projelerin tamamı artık bu birim altında değerlendiriliyor. Tüm bu süreçlerde 81 ilde kurulumunu tamamladığımız ölçme ve değerlendirme merkezlerinden aktif bir şekilde yararlanıyoruz. Yeni yaklaşım hem sorunların tespitine hem de çözümüne yönelik atılacak adımlara daha bütünsel bakma imkânı veriyor, sorunların doğru resmini görmeyi kolaylaştırdığı gibi sorunların çözümlerine yönelik atılan adımların verimliliğini de arttırıyor."