Millî Eğitim Bakanlığı, Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GİZ) ile Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) iş birliğinde başlatılan "Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev Sahibi Toplum için Ekonomik Fırsatların Desteklenmesi Projesi"nin açılış toplantısı yapıldı.
Toplantıya Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç ile Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Akarca, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül katıldı. Denemeç, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ağırlıklı olarak Suriyeliler olmak üzere 4 milyonun üzerinde düzensiz göçmene ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Söz konusu insanların canlarını kurtarabilmek için Türkiye'ye geldiklerine dikkati çeken Denemeç, bu çocuklar ve yetişkinlerin eğitilmesinin, onlara bir gelecek vaat edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Aksi halde tehditlerin ortaya çıkabileceğine işaret eden Denemeç, şöyle konuştu: "Çocuklar çok önemli. Onların hayalleri olması lazım ki hayata tutunabilsinler. İşte eğitim bu anlamda çok önemli. Yaklaşık 650 bin Suriyeli çocuğumuzu kendi okullarımızda ağırlıyoruz, onlara eğitim veriyoruz. Dışarıdan bakıldığında birçok insan başka ülkelerde olduğu gibi bu çocukların kamplarda, çadırlarda eğitim gördüğünü zannediyor. Hayır değil. Kendi okullarımızda, kendi çocuklarımızla beraber, aynı sıraları paylaşıyorlar, aynı öğretmenlerden ders alıyorlar."
"Balık vermeyeceğiz, balık tutmayı öğreteceğiz"
Bu süreçte bazı sıkıntıların yaşanabildiğini ama asla bir ayrımcılık yapılmadığını dile getiren Denemeç, şu bilgileri paylaştı: "Projeyle hayata tutunmalarına destek verecek olan maddi imkanları kendilerinin sağlamalarını sağlayacağız. Yani bu projeyle onlara balık vermeyeceğiz balık tutmayı öğreteceğiz.
Türkiye'nin 5 farklı ilinde bu projeyi başlattık. Sadece il merkezlerinde de değil. Bakanlığımıza bağlı halk eğitim merkezlerimiz illerimizin tümünde, hemen her ilçemize yayılmış durumda. Sığınmacı nüfusunun yoğun olduğu illerimiz ve ilçelerimizde bu projeyi başlattık. Türk vatandaşlarımızla beraber kaynaştırmalı bir proje. Sonuçlarının çok iyi olacağına inanıyorum. Baktığınızda rakam küçük ama anlamı büyük. Bunun çarpan etkisiyle dalga dalga yayılacağına da inanıyorum."
Projeye katkı veren herkese teşekkürlerini ileten Denemeç, insanların, çocukların hayat boyu eğitimlerinde gelecek her türlü desteğe açık olduklarını söyledi.
"Önümüzdeki üç yıl içinde 3 milyar avro kaynak geliyor"
Bakan Yardımcısı Denemeç, AB'nin Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı'na (FRIT) ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: "FRIT önemli bir proje. Avrupa Birliği'nden, diğer kurumlardan gelen kaynaklar da öyle. Önümüzdeki üç yıl içinde 3 milyar avro bir kaynak geliyor. Eğitime aktarılan kısmı 400 milyon avro kadar. Az mı? Değil ama baktığımızda bizim harcadığımızın sekizde, onda biri kadar bir para geliyor. Hiç yoktan iyi ama bu katkıların artmasını bekliyoruz. Suriye ile sınırdaş olduğu için bu yükü sadece kaldırması gereken ülke Türkiye değil. Çünkü 21. yüzyılda göç hareketleri, göçmenler dünyanın her yerinde risk, problem olabilecek unsurlar eğer kontrol edilemez, yönlendirilemezlerse, eğer bu insanlar iyi eğitilemezlerse, umutlarını kaybederlerse en büyük riski, tehdidi oluştururlar. Eğitim bu anlamda her yaşta çok önemli ve Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı olarak tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliğine hazırız."
İş verenlere istihdam teşviki sağlanacak
Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev Sahibi Toplum için Ekonomik Fırsatların Desteklenmesi Projesi, Adıyaman, Denizli, Diyarbakır, İstanbul ve Tekirdağ illerinde yer alan 18 Halk Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilecek. 12 ay sürecek proje ile 800'ü Türk ve 800'ü Suriyeli olmak üzere toplam bin 600 kişiye ulaşılması hedefleniyor.
İstihdam odaklı proje kapsamında Suriyeli katılımcılara Türkçe dil eğitiminin ardından, Türk yararlanıcılar ile iş gücü piyasasının talepleri doğrultusunda belirlenen mesleki eğitimler verilecek. Proje ile eğitimlerini tamamlayanların kısa dönemli istihdamı desteklenecek. Bu kapsamda, işverenlere 3 aylık istihdam teşviki sağlanacak.
Kadın istihdamının da artırılmasının hedeflendiği projede yararlanıcıların yüzde 30'unun kadın olması planlanıyor. Proje yararlanıcılarına iş sağlığı ve güvenliği, "Türkiye'deki çalışma etiği, kültürü ve şartları" ile çalışma izinleri hakkında bilgilendirici seminerler düzenlenecek. KOSGEB desteği ile Türkiye'de iş kurmayla ilgili çalıştaylar yapılacak. İş arayanlara yönelik İŞKUR ve diğer iş arama veri tabanlarına kayıt için danışmanlıklar verilecek.
Ayrıca yerel otoritelere, sanayi ve ticaret odaları ve özel sektör temsilcilerine yönelik sığınmacılar için çalışma izin prosedürlerinin ve yasal düzenlemelerinin, teşvik ve iş fırsatlarının aktarılacağı seminerler gerçekleştirilecek.