Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıya Vali Vekili Muhammet Önder ile kurum amirleri katıldı. Toplantıda ilin ihtiyaç duyduğu konularda görüş alışverişinde bulunuldu.
Bakan Tekin, daha sonra deprem felaketinden etkilenen 10 ilin millî eğitim müdürlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen Afet Bölgesi Eğitim Öğretim Faaliyetleri Değerlendirme Toplantısı'na başkanlık yaptı.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine Millî Eğitim Bakanlığı görevini tevdi etmesinin ardından öncelikle merkez teşkilatındaki birim amirleriyle, ardından 71 ilin millî eğitim müdürü ile bir araya geldiklerini belirtti. Bugün de depremden etkilenen illerin il müdürleri ve özellikle yatırım, onarım ve tadilatla ilgili yöneticilerini davet ettiklerini kaydeden Bakan Tekin, bu çerçevede bir değerlendirme toplantısı yapıldığını dile getirdi.
"Vatandaşlarımız, afetin yaralarını sarmak için Tekâlifi Milliye ruhuyla mücadeleye girişti"
Bakan Yusuf Tekin, 6 Şubat depreminin ardından milletin süreci çok ciddi bir şekilde sahiplendiğini ifade ederek, "Şuna benzetiyorum: Ulusal Kurtuluş Savaşı mücadelesindeki Tekâlifi Milliye kararlarında olduğu gibi herhangi bir yasal zorunluluk olmamasına rağmen, vatandaşımız bu mücadeleyi ikinci bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi gibi görüp bu afetten kurtulmak için, yaraları sarabilmek için tıpkı Tekâlifi Milliye sürecinde olduğu gibi elinde avucunda ne varsa fedakârlık yapabileceği ne varsa verip millet olarak bu on ildeki yaraları sarma mücadelesine girişti. Ben böyle bir milletin bir ferdi olmaktan onur duyuyorum. Allah hepsinden razı olsun. Bu vesileyle bölgede kaybettiğimiz dostlarımız, arkadaşlarımız, vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ayakta kalan yakınlarına Allah'tan sabır diliyorum." sözlerini dile getirdi.
Yaraların sarılmaya devam ettiğini söyleyen Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Şubat'tan itibaren mesaisinin neredeyse tamamını bölgedeki yaraların sarılması için harcadığını aktardı.
Tekin, sözlerine şöyle devam etti: Çok ciddi eforlar sarf edildi. Çok ciddi kaynaklar aktarıldı. Çok ciddi taahhütler verildi. Dün biliyorsunuz çok uzun bir Bakanlar Kurulu süreci oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk talimatı, "Bölgedeki sorunları bir an önce çözün. Taahhütlerimizi yerine getirin. Oradaki vatandaşlarımızı asla mağdur etmeyeceğiz." Oldu. Bakanlar Kurulundaki her toplantımızda bu konudaki gelişmeleri kendisine arz etmek üzere talimat aldık. Millî Eğitim Bakanı olarak bölgedeki eğitim öğretim sürecini, yeni dönem başlayıncaya kadar, yani 2023-2024 eğitim öğretim yılının sağlıklı bir ortamda başlaması için "alınması gereken tedbirler, atılması gereken adımlar, başlayan projelerle ilgili olarak sıkıntılı olan bir şey var mı?" gibi konuları yerinde görmek üzere bugün buradayım.
On ilin millî eğitim müdürüyle yapılan toplantıya ilişkin konuşan Bakan Tekin, bu süreçte çeşitli problemlerin bulunduğunu, yıkılan ve hasar gören okulların inşası ile depremi bizzat yaşayan öğretmenlerin, bölgeye yeni atanan öğretmenlerin ve bölgedeki öğrencilerin kayıplarını atlatmaları durumlarının bu anlamda öncelikli geldiğini anlattı.
"Eylül başı itibarıyla deprem öncesi koşullara yeniden kavuşmuş olacağız"
"Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla bütçe ve kaynak açısından bölgeyle ilgili hiçbir problem yaşamayacağımıza dair taahhütleri çerçevesinde biz de burada arkadaşlarımıza değerlendirmelerimizi yaptık." diyen Bakan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: Şunu gördük: Gerçekten çok güzel tedbirler alınmış. Eylül ayı başı itibarıyla okullarımız açılmadan, bölgedeki derslik sayısı, okul sayısı bakımından deprem öncesi koşullara yeniden kavuşmuş olacağız. Bunu gördük. Çok da mutlu olduk. Dolayısıyla destek olan herkese, süreçte biraz önce tanımladığım Tekâlif-i Milliye duygusuyla hareket edip elinde avucunda ne varsa fedakârlık yapmaya çaba gösteren tüm hayırseverlerimize, tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hazine ve Maliye Bakanımıza bilhassa teşekkür ediyorum. Aynı şekilde İçişleri Bakanımız, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, bu süreçte işlerin ana omurgasına millî eğitimi ve okulları koymuş durumdalar. Hepsine teşekkür ediyorum. İnşallah, sağlıklı bir şekilde eylül ayında okullarımızı hizmete açmış olacağız. Öğretmen arkadaşlarımızın hiçbir problem yaşamadan burada eğitim öğretime başlamalarını temin etmiş olacağız. Depremden etkilenen öğrenci arkadaşlarımızın akademik eksikliklerini giderebilecek tedbirleri yaz aylarında almış ve onları yeni döneme hazır hale getirmiş olacağız.