Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nin ilk Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, görevi İsmet Yılmaz´dan devraldı.
10 Temmuz 2018 18:45
Selçuk, Millî Eğitim Bakanlığında düzenlenen devir teslim töreninde, Türkiye´nin yeni bir döneme girdiğini, dünya ile rekabet anlamında yeni bir çağın müjdelerini ortaya koyma gayreti içinde olduğunu ifade ederek, böyle bir dönemde bakanlık görevini kendisine tevdi eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a şükranlarını sundu. Eski Bakan İsmet Yılmaz´ın şahsında emeği geçen herkese teşekkür eden Selçuk, emeğin kutsal olduğunu ve bir gün bile eğitim sistemine emeği geçmiş meslektaşlarının hukukunun kendileri açısından çok değerli olduğunu belirtti.
Bu hukukun çok daha geniş kitleleri ilgilendirdiğine işaret eden Selçuk, "Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Büyük Atatürk olmak üzere, 15 Temmuz şehitleri dahil tüm şehitlerimizi, bayrağımızın dalgalandığı her yerde şanla şerefle görev yapan ve şehit olan öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum." dedi. Ömrünün eğitim ortamlarında, okullarda geçtiğini, öğretmenlerle birçok çalışma yaptığını söyleyen Selçuk, öğretmenlerin neler hissettiği, neler düşündüğü konusundaki farkındalığının yüksek olduğunu vurguladı.
Selçuk, "Öğretmen arkadaşlarım benim şahsımda Milli Eğitim Bakanlığının koridorlarında temsil edildiğini asla unutmamalı. Aklımızda, düşüncemizde, gönlümüzde, duygularımızda onların bütün hissiyatını taşıdığımızı tekrar vurgulamak isterim." ifadesini kullandı. Tek güvencesinin, meslektaşları olan öğretmenler olduğunu belirten Selçuk, "Çünkü bu iş yükselecekse, bir bayrak yükselecekse tümüyle öğretmen arkadaşlarımızın omuzlarında yükselecek." dedi.
"Bir çocuğun hayatına dokunmak büyük bir vebal"
Selçuk, kabine açıklandığında heyecanla beraber tedirginlik de yaşadığını aktararak, şöyle konuştu: "Sabah kalktım geçer zannettim ama sabah kalktım yine bakanmışım. Bu, ciddi bir tedirginlik yaratan bir şey aslında. Çünkü çocukların hukukuna dokunmak, bir çocuğun hayatına dokunmak o kadar büyük bir vebal ki.
Biz sanki bürokrasiyle uğraşıyoruz ya da biz sanki resmi görevler yapıyoruz ya da biz sanki kendi geçim vasıtamız olan bir işle ilgileniyormuşuz gibi algılıyoruz, bütün okullar, bütün derslikler, laboratuvarlar, bunların tamamı çocukların hukukunu korumak ve onların gelecekle ilgili perspektifini yükseltmek için yapılıyor ama öyle anlar geliyor ki sanki bu işler bir şekilde bürokratik işlermiş gibi algılanabiliyor. Her zaman kendime şu sorguyu yapmayı ihmal etmemeye çalışıyorum. Yaptığım her şey, çocuğun hukuku için onlara hürmet içindir, dolayısıyla öğretmene hürmet içindir."
"1 milyon öğretmenin temsilcisiyiz"
Ziya Selçuk, 1 milyon öğretmenin temsilcisi olduklarını ifade ederek, "Bütün öğretmenler, bu çalışmaların içinde kendisini bulacak, onların hayatlarına hep beraber dokunduğumuzu görecekler. Bu çerçevede de yapılması planlanan bütün çalışmalara, bütün öğretmenler ´Benim bakanlığımın çalışmaları´ diyecekler inşallah." diye konuştu.
"El duası bitmeden dil duası kuru kalır."
Eğitimde ailenin, içinde bulunulan çevrenin ve sosyal medyanın önemine değinen Selçuk, "Bunların hepsi birlikte topyekun senkronize bir çalışmayla belli bir noktaya getirilebilir. İnşallah bu güveni sarsmamaya ve beklentileri karşılamaya gayret edeceğiz. Gayret olsun ki nasip olsun, gayret olsun ki netice olsun ama bu sadece sözle olmayacak." dedi. "El duası bitmeden dil duası kuru kalır." sözünü hatırlatan Selçuk, "Biz elimizle bu işe sarılıp gayret edeceğiz ki tevfikle karşılaşabilelim." dedi.
"Gönül huzuruyla emin ellere teslim ediyorum"
İsmet Yılmaz da Selçuk´u Millî Eğitim Bakanlığına atanmasından dolayı tebrik ederek, yeni görevinde başarılar diledi. Selçuk´a, Bakanlık olarak 65 bin okul, 1 milyondan fazla öğretmen ve 18 milyona yakın öğrenci emanet ettiklerini söyleyen Yılmaz, "2 yıldan fazla süredir üstlendiğim Bakanlık görevini gönül huzuruyla emin ellere teslim ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığına liyakat ilkeleri çerçevesinde Sayın Bakanımızdan daha iyi bir atama yapılamazdı. İnanıyorum ki Sayın Bakanımız aldığı bayrağı, çok daha iyi bir seviyede kendisinden sonra geleceklere teslim edecektir." dedi.
Beşeri sermayeye yapılan yatırımın önemini vurgulayan Yılmaz, 2002´den 2017´ye kadar Türkiye genelinde derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36´dan 24´e, ortaöğretimde 30´dan 23´e düşürdüklerini bildirdi. Eğitimi teknoloji ile buluşturduklarını belirten Yılmaz, FATİH Projesi kapsamında 952 binden fazla bilgisayarı okullara gönderdiklerini, 41 bin okula ADSL bağlantısı yaptıklarını, 30 bine yakın okulda bilişim teknolojileri sınıfı açtıklarını, 1 milyon 400 bin tablet bilgisayar dağıttıklarını, 432 bin etkileşimli tahta kurulduğunu anlattı.
Yılmaz, öğrencilerin okullara düzenli devam edebilmeleri için şartlı eğitim yardımı, her çocuğun eğitime erişimini sağlamak için taşıma yoluyla eğitim hizmeti verdiklerini, 92 binin üzerindeki engelli öğrenciyi evlerinden okulla götürdüklerini söyledi. Müfredatı güncelleme çalışmaları ve BİLSEM´lere değinen Yılmaz, okullaşma oranlarında büyük artış, okuma yazma bilmeme oranında da 4 kat azalma sağlandığını vurguladı. Yılmaz, Ziya Selçuk´a yeni görevinde sonsuz başarılar dileyerek, "Aldığı emaneti kesinlikle daha iyi bir noktada kendinden sonra geleceklere teslim edeceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum." dedi.